Erdal bakkal

Çömezleri yenmenin zevkli olduğu, kafa çalıştıran, keyifli bir oyun. Son dönemde "play magnus" uygulaması üzerinden telefon ile oynuyorum. Uygulamanın geliştirilmesinde, satrançın mozart'ı olarak bilinen isveç'li magnus carlsen'in de yardımcı olduğu yazıyor.

İlgilenenler için uygulamanın linki: play magnus

Senelerdir bu böyle, atamıyorlar, veya atayamıyorlar işte, sanırım kontenjan dolu, belki de farklı sebepler, bilemiyorum nedenini ama bunun böyle olacağı artık aşikar, farklı mesleklere yönelin, öğretmenlik okumayın yani. Atanamayınca doğru düzgün iş de bulamıyor bu insanlar, o kadar üniversite okuyorlar ama neredeyse vasıfsız işlerde çalışıyor birçoğu, "ben aslında öğretmenim ama atama bekliyorum" dediklerinde şaşırıyorum, üzülüyorum.

Çok sık gerçekleşen bir olay değildir, en azından hayatta iken genelde böyle, ahireti bilemiyorum. Birisi size bir kötülük, haksızlık yapar, Allah'a havale edersiniz, "Allah'ından bulsun" dersiniz ama o ilahi adalet bir türlü tecelli etmez, üstüne üstlük o kişi işinde yükselir, zengin olur, sizden çok daha iyi bir yaşam sürer. En azından bana hep böyle oldu bu güne kadar, başlığa yazılan ilk entrydeki gibi oluyor ise bilemiyorum.

Orta son sınıfta başıma gelmişti, tam ergen yıllar işte, salaklık. Karneyi alınca epeyce ağlamıştım. sonra o yıllar ilk kez ortaya çıkan, sınıfta kalmanın kaldırılması haberleri çıktı, kurul kararı ile sınıf geçme vs. Ben de o şekilde kurul kararı ile sınıfı geçmiştim ama o boktan puan ile beni kabul edecek boktan bir lise bulmak hayli zor olmuştu. Halen bu şekilde mi bilmiyorum ama bence sınıfta kalma olmalı, çünkü o dönem bir şey öğrenmemiş bir öğrenciyi bir üst sınıfa geçirmek çok da mantıklı değil.

Bir 45'lik lütfen; plak ya da tabanca.

Stresli bir gangster başka ne ister?

-Murat Menteş

Beşiktaş'lı arkadaşları tebrik ederim, son dakilara kadar kaleyi bulan şutu dahi olmayan bir Galatasaray vardı. diagne kırmızı kart gördü, Galatasaray son yarım saat 10 kişi oynadı ama zaten o kadroda olunca takım 10 kişi mücadele ediyor.

Canım sıkılınca bu teyzeyi izleyip gülüyorum, ilk izlediğimde yerlere yatmıştım. :) yalnız ağır küfürler içeriyor, hoşlanmayanlar hiç play tuşuna basmasın.

Galatasaray'lı olarak gıpta ettiğim bir transfer olduğunu söyleyeyim. Bizim yöneticiler, irfan'dı, kahveydi, fincandı derken adamlar mesut özil'i getirdiler, tartışmasız olarak takıma çok büyük katkısı olacak bir futbolcu, kariyeri ve yaptıkları tartışılmaz. İşin bir de maddi kısmı var tabi ki, maddi kısmı da sponsorlar karşılamıştır diye düşünüyorum, tabi bir de hiç sevmesem de Ali Koç faktörü var. Fenerbahçe tarafına ve ligimize hayırlı olsun diyorum.

Aradan yıllar geçtikçe herkes hayat mücadelesine giriyor, evleniyor, işinden dolayı farklı şehire taşınıyor, o seni aramıyor, sen onu aramıyorsun, araya bir soğukluk giriyor, derken zamanla kimse kalmıyor, kalanlar da sosyal medyada arkadaş listende ekli bir isim olarak kalıyor sadece. Ben lisedekilerin ismini dahi hatırlamıyorum mesela.

Diğer alkollü içecekler gibi leş bir tadı olan şey. En kalitelisini de denemiştim ama aralarında çok bir fark yok. lezzeti için içilebilecek bir şey değil, şampanya, likor gibi alkollü içecekler hariç hepsinin yanında bir şeyler tüketme isteği gelir, bira ile fıstık, cips yenir, viski ile bitter çikolata, votka ise meyve suyu gibi içicekler ile karıştırılır, rakının yanında Kavun, peynir, çeşitli mezeler tüketilir, bunlar hep o leş tatları bastırmak için. "ben bunun tadına bayılıyorum" diyerek alıp içenler de vardır tabi, bu benim şahsi fikrim, herkesin damak tadı farklı.